Zeyd b. Erkam şöyle anlatmıştır:

Peygamber (s.a.a) bize bir konuşma yaparak şöyle buyurdu:

“Allah’a hamdu senanın ardında sizlere kulların her zaman kendisine muhtaç olduğu Allah’a karşı takvalı olmanızı tavsiye ediyorum. Çünkü her kim takvalı olursa, dünyada sade yaşantıya yönlendirilir. Bilin ki ölüm, âlemleri birbirine bağlayan yol ve geride kalanların kat edecekleri mesafedir. Dünyadakileri anında kapar. Kaçanlar ondan kurtulamaz. Bütün dünyevi lezzetleri yok eder, bütün nimetleri alır götürür, bütün mutlulukları dağıtır. Dünya fena diyarıdır, üzerindekilere süslü gelir, güzel ve çekicidir. Allah size merhamet etsin ahret azığı toplayarak dünyadan göçün. Ondan ihtiyacınızdan fazlasını istemeyin. Gözünüzü onda haddi aşanların yararlandıkları şeylere dikmeyin. Bilin ki sizin için dünya gerçekten değişti, geri döndü, yerle bir oldu ve veda ediyor. Ahiret ise yola çıktı ve açık bir şekilde size yöneldi.”

“Ey insanlar! Sanki havuzun başında durduğumu ve sizden bazılarının yanıma geldiğini görür gibiyim. Bazıları da gelemez. Ben ey Rabbim onlar benden ve ümmetimdendirler (neden yanıma gelemiyorlar) deyince senden sonra onların ne yaptığını biliyor musun? Senden sonra onlar sürekli (dinde) geriye gittiler, diye cevap verilir.”

“Ey insanlar Allah için sizlere itretime ve Ehl-i Beyt’ime hayırda bulunmanızı tavsiye ediyorum. Doğrusu hak onlarladır, onlar da hak ile. Onlar benden sonra Raşit İmamlardırlar, güvenilir ve masumdurlar.”

Bu esnada Abdullah b. Abbas ayağa kalkarak ey Allah’ın elçisi (s.a.a) senden sonraki imamlar kaç kişidir diye sorunca şöyle buyurdu:

“İsrail oğullarındaki nakiplerin sayısı kadar, İsa’nın havarilerinin sayısı kadar. Onların dokuzu Hüseyin’in soyundan gelecek. Bu ümmetin Mehdi’si de onlardan biridir.”

Kaynak: Kifayetu’l Eser Fi’n-Nassı Ale’l Eimmeti İsna Aşer, s.104.